23 Haziran 2023 Cuma

KIYAMET’İN HALLERİ Sûr’a üflenmeden önce Yüce Allah cc. kı­yametin kopmasmı murad edince dağlar uçuşacak ve bulutlar gibi yürüyecektir. Denizler birbirine karışacak, Güneş dürülüp ışığı söndürülecek, Yıldızlar kararıp düşecek, Gökyüzü gülyağı kokusu haline gelecek ve rüzgârın

 hareketi gibi deveran edip dolaşacak.Yeryüzü şiddetli depremlere sahne olacak, ba­zen dürülüp toplanacak,sıkılacak ve bazen de gevşeyecektir.

Nihayet Allah cc. bütün kâinatın soyutlanmasını emredecek, Yedi kat yerde, Yedi kat gökte, ve Kürsî’de hiçbir canlı varlık kalmayacaktır Sonra Yüce Allah cc. makamda tecelli ede­cek, Yedi kat gökleri sağından, Yedi kat yerleri de solundan yakalayacak ve şöyle hitab edecektir: “Sen ey dünya! Ey dünyacık! Nerde senin erbabın? Nerde ashabın? Muhabbetinle onları fitneye düşürdün. Onları ahiretlerine hazırlanmaktan meşgul ettin.” Sonra Allah cc, sürekli bâkî kalmakla, devamlı izzet sahibi olmakla,ezici bir kudrete mâlik olmakla iftihar eder. Daha sonra şöyle seslenir: “Bugün hükümranlık kimindir?” (Mü’min 40/16) Hiç kimse bu soruya cevap veremez. Bunun üzerine Allah cc yine kendisi cevap verir: “Kahhâr olan tek Allah’ındır.” (Mü’min 40/16) Bundan sonra gökleri bir parmak üzerine, yerleri de bir parmak üzerine alır. Onları sallar ve şöyle nida eder: “Ben, hesaba çeken mutlak kudret sahibiyim. Bana şirk koşan, Benim rızkımı yiyen ve benden başkasına ta­pan putperestler nerede? Benim rızkımla bana karşı masiyete güç bulan­lar nerede? Büyüklük taslayanlar nerede? Bugün hükümranlık kimindir?” Sonra yine kendisi cevaplar. Allah cc. cennetlerindeki hurilerin ve ço­cukların kulaklarına misal verir. Sonra Hakk Teâlâ Hazretleri cehennemden bir gedik açar ve o gedikten cehennem alevi dışarı çıkar. Böylece cehennemde yandığı gibi ondört de­nizde birden yanıverir. Onlardan bir damla bile kalmaz ve yerlerini si­yah bir şekil olarak bırakır. Gökler ise, sanki sıvı yağ bulanıklığında ve erimiş bakır madeni gibi olur. Alev, gökyüzü sınırına yaklaşınca Allah cc. onu yükselmekten meneder. Ateş söner,alev yükselmez. Sonra sübhanehu ve Teâlâ Hazretleri, Arş’ın hâzinelerinden bir depo açar. Orada hayat denizi vardır. Allah cc. oradan yeryüzüne yağmur yağdı­rır. O yağmurun taneleri sanki erkeklerin menisi gibidir. Onu, susuzluktan ölen yeryüzüne atar da o derhal canlanır ve sallanır. Her tarafı sular kaplayıncaya kadar yağmur yağmaya devam eder. Nihayet sular kırk zira miktarı yükselir. Bu sırada bütün mahlûkat, kuyruk sokumun­dan yaratılır. Hadis-i Şerifte zikredildiğine göre, insanın ya­ratılması kuyruk sokumu kemiğinden başlamıştır. Ahirette yine ondan başlanarak yeniden halkolunacaktır. “O, kuyruk sokumu kemiğidir. Bütün mahlûkat ondan terkib olunur (yara­tılır)” (Buharî-Tefsirussure 78-Müslim-Fiten 141,143-İbn-i Mâce-Zühd 32-Ahmed b. Hanbel 2/315) Başka bir rivayette kişi tamamen çürür, ancak kuyruk sokumu kemiği hariç. Çünkü ilk defa on­dan başlandı ikinci yaratılış da ondan başlayacak­tır. “Her şey insandan çürür, gider. Ancak kuy­ruk sokumu kemiği hariç.” (Buharî-Tefsirus­ sure 39-Ebu Davud-Sünne 22-Nesai-Cenaiz 117-Ahmed b. Hanbel 3/28) O, nohut büyüklüğünde bir kemiktir. Onun iliği yoktur. Bütün cesedler, kabirlerinde ondan biterler. Tıpkı hububatın bittiği gibi. Resûlullah (sav) Efendimiz yine şöyle bu­yurmaktadır: “Sonra Allah cc. su indirir. Bunun üzerine onlarda hububatın bittiği gibi hemen bitiverirler.” (Buhari-Tefsirussure 78-Müslim-Fiten 141) Nihayet herkes birbirine karışır. İnsanların çokluğundan dolayı bir de bakarsın ki, şunun başı, bunun omuzu yanındadır. Bunun eli, şunun gövdesi yanındadır. Allah cc. şu kavl-i şerifinden murad olu­nan mana budur: “Muhakkak ki biz, toprak, onların bedenle­rinden neleri yeyip eksilttiğini bilmişizdir. Bi­zim katımızda (her şeyi) tesbit eden bir kitap (Levh-i Mahfûz) vardır.” (Kaf 50/4) Çocuk, çocuk olarak, Delikanlı, delikanlı olarak, Genç, genç olarak, Olgun, olgun olarak, İhtiyar da ihtiyar olarak yeniden diriltildiği ikinci yaratılış tamamlanınca Allah cc. Hazret­leri rüzgâra emreder ve Arş’ın altından esmesini ister. O da latîf bir şekilde eser. O zaman yeryüzünden sırperdesi kaldırılır ve dünya apaçık bir şekilde ortada kalır. Onda hiçbir eğrilik ve tepecikler yoktur. Dağlar kuma dönmüştür ve çukur yerleri dol­durmuştur. Sonra Allah cc. Hazretleri, İsrafil sas’ı diriltir. O da Kudüs’de bir kayadan Sûr’a üfler. Sûr, boynuz şeklinde nûrdan bir borudur. Onun ondört tane halkası vardır. Bir tek halkasında bütün karada yaşayan mahlûkatın ruhları sayısınca delikler vardır.Bütün karadakilerin ruhları oradan çıkarlar Orada arı vızıltısı gibi sesler vardır. Onlar bütün ufuklan doldururlar. Sonra herkes kendi cesedine girer. Allah cc, kuşlar ve vahşi hayvanlar dahil olmak üzere bütün ruh sahiplerinin hepsine ilham eder. Sonra tekrar Sûr’a üflenir. Bütün yaratıklar hepsi birden kalkıp bakadururlar. Allah cc şöyle buyurmaktadır: Şüphesiz ki Sûr’a son üfürülüş, tek bir sayhadan ibarettir. Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar (bir araya toplan­ mışlar)” (Nâziât 79/13,14) Mahlûkat, kabirlerinden kalktıkları sırada göz­lerini açmışlardır da kökünden sökülmüş olan dağlara ve suları tükenmiş olan denizlere bakmış­lardır. Onlarda hiçbir eğrilik yoktur. Hiçbir tümsektik de yoktur. Yeryüzündeki ufak eğimler ve vadiler düzel­miş, her taraf dümdüz olmuştur. Bu manzaraya hayretle bakarlar ve şaşıp kalır­lar. Yerin altından doğru herkes mesken edindiği kabrin üstüne çıkıp oturur. Şaşkınlıkla ve düşünceli olarak bekler. Resûlüllah sav Efendimizin haber verdiği gibi orada insanlar çıplak olacaklardır. Ancak, gurbette mü’min olarak ölenler ve garip kalıp kefenlenmeyenler haşr olundukları vakit onlara cennetten bir elbise giydirilir. Şehîd olanlara da cennetten bir elbise giydiri­lir. Ve yine Muhammed as’ın ümmetin­den olup onun sünnetine son derece önem veren­ler de kefenleri ile haşrolunur. Resûlullah (sav) Efendimiz şöyle buyur­ maktadırlar:­ “Ölülerinizi kefenlemede mübalağa ediniz.Çünkü benim ümmetim kıyamet günü kefenle­ri ile beraber haşrolunacaktır. Diğer ümmetler ise çıplak olacaklardır.” (Tirmizi-Cenaiz 18-İbn-i Mâce-Cenaiz 12) [İmam Gazali, Ahiret Aleminin Sırları]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder